Yapı Müteahhitlerinin Yetki Belgelerinin İptali Gündeme Gelebilir, Av. Arb. Filiz METİN
27 Aralık 2014 Cumartesi günü Resmi Gazete’de yapı müteahhitlerinin yetki belgelerinin iptali ve imar yasasına aykırı hareket eden şantiye şefleri hakkında yapılacak işlemlere ilişkin olarak bir tebliğ yayımlanmıştır. Ülkemizde inşaat sektöründe ciddi sorunlar yaşanmaktadır. İnşaat yapılırken, daha fazla kar elde etme gayesi, yüksek rant gibi sebeplerle bir takım usulsüzlüklere zaman zaman rastlanabilmektedir. Gerek tercih edilen inşaat malzemelerindeki kalitesizlik, gerekse inşaatın ruhsat ve eklerine aykırı inşaat yapılması, kaçak – fazladan kat yapma, izin verilen miktardan daha fazla alana yapılan binalar vb. sorunlarla karşılaşılmaktadır. İmara aykırı yapılan binaların yıkılması gerekirken, bu durumdan haberdar olmadan daire satın alan vatandaşların mağduriyetine sıklıkla rastlanmakta, ekonomik ve siyasi gerekçelerle yıkım işlemleri idarelerce nadiren yapılmaktadır. Durumdan istifade eden bir kısım müteahhitlerce ise bu durumdan yararlanarak, bir şey olmaz mantığı ile, keyfi şekilde inşaatlar yapılagelmektedir. Netice itibari ile, özellikle İstanbul’da ve ülkemizde çok fazla izinsiz, ruhsatsız, ruhsata, imara aykırı yapı meydana gelmiş, irili, ufaklı yapılan binalarla şehrin estetik görüntüsü yerle bir edilmiştir.
Sözkonusu sakıncaları gidermek için İmar kanununda bir takım düzenlemeler yapılmıştır. Bunun yanında Yapı Müteahhitlerinin Yetki Belgesi Numaralarının İptal Edilmesi ile Şantiye Şefleri Hakkında Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslara Dair Tebliğ de bu amaca hizmet etmekte olup, binaların usule ve yasaya uygun yapılması için başkaca yaptırımlar öngörülmüştür. Sözkonusu tebliğin yürürlüğü ile MÜTEAHHİDİN YETKİ BELGESİ İPTAL EDİLEBİLİR duruma gelmiştir. Yapı müteahhitleri ve şantiye şefleri hakkında, imar mevzuatına aykırı fiillerinden dolayı verilen kararların, haklarındaki kesinleşmiş mahkeme kararlarının ve müteahhidin yapım işlerinden doğan vergi ve sigorta primi borçlarının ödenmediğinin ilgili idarece, müdürlük aracılığıyla Bakanlığa bildirilmesi üzerine işlem yapılır. Kanuna aykırı olarak gerçekleştirilen imalatların, Kanunun 32 nci maddesine göre verilen süre zarfında giderilmemesi, aykırılığın can ve mal güvenliğini tehdit etmesi, yapı müteahhidinin, yapım işlerinden doğan vergi ve sigorta primi borçlarını ödememesi veya diğer sorumluluklarını yerine getirmemesi hallerinde, yetki belgesi numarasının iptal edilebilmesi için idarelerce sorumlular hakkında Ek-2 form düzenlenir ve müdürlüğe gönderilir. Şantiye şefleri ve yapı müteahhitlerinin imar mevzuatına aykırı fiillerinden dolayı haklarında verilen kesinleşmiş mahkeme kararları kayıtlı oldukları meslek odalarına ve müdürlüğe altı gün içinde ilgili idarece bildirilir. Yetki belge numarasının iptaline ilişkin teklif, bakan onayına sunulur. Onaya müteakip Resmî Gazete’de yayımlanmasından sonra, yetki belge numarası YAMBİS üzerinden iptal edilir.
Yapı müteahhitlerinin imar mevzuatına aykırı fiillerinden dolayı haklarında verilen kesinleşmiş mahkeme kararları, ayrıca bakan onayı alınmaksızın işleme konulur ve yetki belgesi numarası mahkeme kararında öngörülen süre kadar iptal edilir.
İPTAL SONRASI; Yetki belgesi numarası iptal edilen yapı müteahhidine yapı ruhsatı alınmış mevcut işlerini tamamlaması dışında, yasaklılık süresince yeni yapım işi üstlenmesine idarece müsaade edilmez.
Belge iptali yapılan yapı müteahhidinin şahıs şirketi veya adi ortaklık veya ortak girişim olması halinde ortakların tamamı ve şirket müdürü veya müdürleri; Sermaye şirketi olması halinde şirketin tüm yönetim kurulu üyeleri ve şirket genel müdürü yasaklı hale geldiğinden iptal süresince bu durumda olan kişiler, gerçek kişi veya şahıs şirketi olarak müracaat etmeleri halinde müdürlükçe yeni yetki belge numarası verilmez.
Bu düzenlemeler müteahhidin iş yapma olanağını ortadan kaldırıcı nitelikte olduğundan, caydırıcı ve yapı müteahhitlerini fen ve hukuk kurallarına daha çok riayet eder durumu getireceği kanaatindeyim. Müteahhidin tüm bu hususları görmezden gelmesi halinde ise kamu menfaati gereği müteahhitlik faaliyetini sürdüremeyecek duruma gelmesi önemli ve etkili bir yaptırım olarak durmaktadır.
Elbetteki, asıl önemli olan husus ise, müteahhidin herhangi bir yaptırım olmaksızın bilinçli olması ve yapılan işin niteliğine uygun davranması olmalıdır.
Av. Arb. Filiz METİN