202005.08
0

SENETLERDE PROTESTO ŞARTI, Av. Hakan HARMANKAYA

SENETLERDE PROTESTO ŞARTI

Av. Hakan HARMANKAYA

Günlük hayatımızın bir vazgeçilmezidir senet, ya da hukuktaki söylemi ile BONO. Ticari hayatta birçok işletme ya da kişi, bir kredi ya da günümüz dilindeki anlamı ile ödeme aracı olarak bono kullanmaktadır. Bononun daha çok çek karnesi alamayan kişi ya da şirketlerce tercih edildiği görülmektedir. Bir diğer ihtimal ise belirli alacakların teminata bağlanma gayesidir. Çünkü ticari hayatta çok sık teminat senedi kavramını duyarız ama teminat çeki kavramını pek duymayız. Bunun en önemli sebebi de çekin keşide tarihinin (günümüzdeki anlamında vade tarihinin) çek keşide edilirken doldurulması gereğidir. Oysa senetlerde vade tarihi boş bırakılabilir. Vadenin boş olmasının senedin geçerliliğine bir etkisi yoktur. Bu durumda senedin görüldüğünde ödenmek üzere vadeli olduğu kabul edilir.

Her senedin protesto edilmesi şart mıdır?

Bu soruya cevap verebilmek için senet üzerinden hangi borçluların bulunduğunu tespit etmek gereklidir. Misal senet (A) şahsı tarafından yazılmış (tanzim edilmiş) ve (B) şahsına teslim edilmiştir. (B) şahsı senedi saklamış günü (vadesi) geldiğinde senedi tahsil için (A) şahsına götürmüştür. Senet ödenmemiştir. Bu durumda senet üzerinde sadece keşideci (senedi tanzim eden)  borçlu olduğu için senedin hukuki işleme tabi tutulması için protesto edilmesine ihtiyaç yoktur.

Örneği değiştirir ve senede bir ciranta eklersek; senedi (A) şahsından teslim alan (B) şahsı bu senedi başka bir borcu için (C) şahsına verirse yani ciro ederse; günü geldiğinde senet ödenmediği zaman (C) şahsının senet borçlusu (B) şahsına yani ciranta yada lehtara başvuru yapabilmesi için; senedin protesto edilmesi şarttır. Protesto senedi tanzim eden keşideciye gönderilir.

Türk Ticaret Kanunu 714. maddesine göre; kabul etmemenin veya ödememenin, kabul etmeme veya ödememe protestosu denilen resmî bir belge ile belirlenmesi zorunludur. Kanunun 715. maddesine göre protestonun 716. maddede belirtilen şekil ve surette noterlikçe düzenlenmesi gerekir. Yine kanunu 730. maddesine göre hamil (senet alacaklısı) ödememe protestosu düzenlemez ise lehtar ve cirantaya başvuru hakkını kaybeder.

Görüldüğü üzere senetlerde; keşideci ve keşideci kefilleri (avaller) haricinde başka senet borçluları yani cirantalar var ise senedin protesto edilmemesi halinde senet alacaklısı (hamil) senette ciranta ve lehtar olarak bulunan borçlulara müracaat hakkını kaybeder. Yani bu kişilerden senet alacağını talep ve tahsil edemez.

Fakat uygulamada birçok icra müdürlüğünce; protesto kaydı olmayan senetler için hamil ve cirantalara karşı icra işlemleri başlatıldığı görülmektedir. Bu konuda icra müdürlerinin kanundan kaynaklı olarak kendilerine verilen bir kısım yetkileri vardır. Kambiyo senedi yoluna tabi icra takiplerinde icra müdürlüğü senedin kambiyo vasfında olup olmadığını ve vadenin gelip gelmediğini resen inceler. Lakin protesto keşide edilmemiş bir ciranta için takip yapılıp yapılmayacağı da bu kapsamda ve bu yetki dahilinde değerlendirilmelidir. Keza senetler için ihtiyati haciz talep edilen mahkemeler; eğer protesto keşide edilmemiş ise cirantalar hakkında ihtiyati haciz taleplerini reddetmektedir. Benzer şekilde icra müdürlüklerinin de protesto keşide edilmemiş kambiyo senetleri için cirantalara karşı takip yapılmasını kabul etmemeleri kanuni düzenlemeye daha uygundur. Fakat yine de bu şekilde bir işlem yapılması durumunda İcra ve İflas Kanunun 170/a maddesi uyarınca yapılan icra işlemlerinin İcra Mahkemesi tarafından iptali mümkündür.