201903.14
0

ASKERİ PİLOTLAR EMEKLİ OLDU MU, OLMADI MI ? ZORUNLU GÖREV SÜRESİ, SONRADAN UZATILABİLİR Mİ? KAZANILMIŞ HAK MI, O DA NE ? , Av. Asena İlayda ATEŞ

ASKERİ PİLOTLAR EMEKLİ OLDU MU, OLMADI MI ?
ZORUNLU GÖREV SÜRESİ, SONRADAN UZATILABİLİR Mİ?
KAZANILMIŞ HAK MI, O DA NE ?

Av. Asena İlayda ATEŞ

Son dönemde Türk Hava Kuvvetleri’nde geçmişte görev yapmış pilotların kafası karışık. Bu karışıklığın nedeni, Türk Hava Kuvvetleri’nin bugünkü pilot ihtiyacının, TSK’dan geçmişte mecburi hizmet süresini tamamlayarak ayrılan pilotların mecburi görev sürelerinin uzatılması ile karşılanacak olmasıdır. Yani “sen mecburi hizmetini tamamlamıştın ya, evet tamamladın ama mecburiyeti uzattık, şimdi gelmeye mecbursun” yaklaşımıdır.

Türk Hava Kuvvetleri’nin söz konusu işlemi yapmasına imkan sağlayan düzenleme ise, 21/02/2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Sosyal Hizmetler Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair 7166 nolu Kanunun 6. maddesidir. Sözkonusu madde uyarınca Türk Silahlı Kuvvetleri’nde 15 yıllık zorunlu görev süresini tamamlayan pilotların, zorunlu görev süreleri 6 yıl uzatılmış ve toplamda 21 yıla çıkarılmıştır. İşbu madde uyarıca 15 yıl zorunlu görevini yapmış olan pilotlar, yeni düzenlemeye göre eksik kalan 6 yıllık zorunlu görevlerini tamamlamak için orduya çağrılabileceklerdir. Bu noktada tesisi sağlanması planlanan idari işlemin genel düzenleyici idari işlem niteliğinde olması sebebi ile, yasa koyucu bakışıyla kazanılmış hak prensibi de işlerlik bulamayacaktır. Çağrılacak pilotlar bu yeni düzenlemeye göre geri dönmek durumunda kalacaktır. Kısaca, TSK’dan mecburi hizmetini tamamlayarak ayrıldığını varsayan pilot subaylar TSK’ya geri dönmenin eşiğindedirler. Bu pilotların bir kısmının, sivil havacılık veya farklı iş alanlarında yepyeni bir yaşam kurması nedeniyle, düzenleme gönüllülük esasına değil, mecburiyet esasına dayanan bir yaklaşım sergilemektedir.

TSK’ya “geleceksin” denilen pilot subayların, terfi işlemlerinde; ilgili pilotların, emsallerinin bulunduğu rütbelere terfi işlemleri, kanun maddesinde belirtilen rütbe terfi şartları ve esasları aranmaksızın derhal yapılarak nasıpları emsalleri tarihine götürülür. Yani Türk Silahlı Kuvvetleri’nden zorunlu hizmet süresini tamamlayarak ayrılan pilotun ayrıldığında bıraktığı kendi devreleri, dönüş aşamasında hangi rütbede bulunuyorlarsa o rütbe üzerinden orduya dönüşleri sağlanacaktır. Atanan pilot subayların dışarıda geçirdikleri süreler rütbe bekleme sürelerinden, uçuş süreleri ise uçuş hizmet sürelerinden sayılarak işlemler yapılacaktır.

Görev süresinin uzatılışına ilişkin madde içeriğinde sayılan bazı koşullar bulunmaktadır. Bu koşullar; pilot subayların,

• Uçuş için gerekli şartları sağlamaları,
• Haklarında yaptırılacak güvenlik soruşturmalarının olumlu olması,
• İlk iki maddenin olumlu olması halinde ise, ihtiyaç duyulan hava aracı tiplerinde ilgili Kuvvet Komutanının teklifi ve Milli Savunma Bakanının onayı bulunması,
halinde belirlenen yükümlülük süresini tamamlamaları için yeniden göreve çağrılmaları mümkün olacaktır.

Konunun istisnası yeni düzenlenen kanun maddesi içeriğinde “İçişleri Bakanlığı bünyesinde görev yapan uçuculardan, kendi mevzuatlarında belirtilen mecburi hizmet sürelerini tamamlamadan sağlık durumları hariç olmak üzere bir mahkeme veya disiplin kurulu kararına dayanılarak ilişiği kesilenler, istifa edenler veya müstafi sayılanlar kalan mecburi hizmet süresi dolmadan yeterlik belgesinin sağladığı yetki ve imtiyazları kullanamazlar.” şeklinde belirtilmiştir.

Peki pilot subaylar tüm bu koşullar tamamlanır ve göreve çağrılırsa ancak kendilerine gelen orduya dönüş teklifini kabul etmezlerse ne olacaktır? Bu noktada en çok konuşulan yaptırım ise ‘’gelmezseniz lisansınız iptal edilir’’ şeklinde komuoyuna ve ilgililere yansımaktadır. 15 yıllık zorunlu görev süresini tamamlayarak TSK’den ayrılan pilotlar yeni düzenleme ile 6 yıl arttırılarak 21 yıla çıkarılan görevlerini tamamlamak için askeri göreve çağrılmaları halinde gitmezlerse eğer lisanslarının iptal edilmesi riski ile karşı karşıyadırlar. Pek tabii bu yaptırımın da temelinde ve karşısında birer yasal düzenleme bulunmaktadır.

2920 sayılı Sivil Havacılık Kanunu ilgili maddeleri içeriklerinde, ‘’Pilotlar ile hava aracının sevk ve idaresi bakımından gerekli personelin, faaliyette bulunabilmeleri için, Ulaştırma Bakanlığından yeterlik belgesi almaları ve bu belgeleri belirli süreler içinde yenilemeleri zorunludur.’’ ‘’Yeterlik belgesinin verilmesi için zorunlu bulunan asgari koşulların ortadan kalkması durumunda, belge iptal edilir. Yeterlik belgesinin verilmesi için aranan niteliklerde geçici olarak değişiklik meydana gelenlerin belgeleri, durumlarının düzeldiği saptanıncaya kadar geri alınır.’’

(Ek fıkra: 15/8/2016-KHK-671/14 md.; Aynen kabul: 9/11/2016-6757/12 md.) göre; ‘’27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu uyarınca belirlenen yükümlülük süresini tamamlamadan bir mahkeme veya disiplin kurulu kararına dayanılarak Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği kesilenler, kalan yükümlülük süresi dolmadan yeterlik belgesinin sağladığı yetki ve imtiyazları kullanamazlar.’’ denmekte,

(Ek fıkra:21/2/2019-7166/7 md.) ise ise, ‘’İçişleri Bakanlığı bünyesinde görev yapan uçuculardan, kendi mevzuatlarında belirtilen mecburi hizmet sürelerini tamamlamadan sağlık durumları hariç olmak üzere bir mahkeme veya disiplin kurulu kararına dayanılarak ilişiği kesilenler, istifa edenler veya müstafi sayılanlar kalan mecburi hizmet süresi dolmadan yeterlik belgesinin sağladığı yetki ve imtiyazları kullanamazlar. Ceza Muhakemesi Kanununda yer alan koruma tedbirlerine ilişkin hükümler saklıdır.’’ hükmü yer almaktadır.

Yine konuya dair düzenlemeleri içeren ek geçici 98. madde ilgili fıkralarında yapılan düzenleme gereğince; ‘’… Seçim sürecine dahil edilerek buna ilişkin çağrı emrinin tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde çağrı emrine uymayanlar ile subaylığa nasıplarını müteakip nasıp kararının tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde atandıkları birliklere katılış yapmayanların sivil pilot sertifikaları yükümlülük süresince iptal edilir.

Subay nasbedilen pilotların çalıştıkları firmalarla yaptıkları iş sözleşmeleri Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yaptıkları sürece askıya alınır. Görev süreleri sona erenler, görev öncesi çalıştıkları firmalar tarafından sicil ve kıdemleri devam edecek şekilde aynı statüde yeniden istihdam edilir. ‘’ hükmü düzenlenmektedir.

İlgili birimce göreve çağırılan/davet edilen personelce göreve icabet edilmemesi halinde ise, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununa göre firar suçu kapsamında işlem tesis edilir.

Bu haliyle, “göreve devam daveti” kabul etmeyen pilotların, sivil havacılıkta mesleğini sürdürmesi engellendiği gibi, askeri bir suç işledikleri isnadı ile de karşılaşabileceklerdir.

Bu durumda olan pilotlardan, “göreve devam daveti” alanların göreve dönmesi bir seçenektir. Bu seçeneği kullanan pilotlar, yasa koyucu isteği ile uyumlu hareket etmiş olacağı için herhangi bir hukuki süreç yaşamak durumunda da kalmayacaklardır.

Bir diğer seçenek ise ‘’göreve devam daveti’’ alan pilotların göreve dönmemesi durumudur. Bu noktada konuya dair ilgili idari işlem karşılığında başvurulabilecek 2 yol bulunmaktadır. Bunlardan ilki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine bireysel başvuru yapılması bir diğeri ise idari yargıda, yürütmenin durdurulması talepli iptal davası açılmasıdır. İlk ihtimal kapsamında işlem yapılabilmesi için, ek geçici 98.madde içeriğinde haklarında karar verilen kişilerin isimlerinin tek tek belirtilmesi gerekliliği bulunmaktadır. İkinci ihtimalde ise, şahıs isimlerinin tek tek sayılması zaruri olmayıp, genel kanun maddesi içeriği uyarınca çağrılanların idari yargıda iptal davası açabilmeleri mümkün kılınmıştır. Açılacak olunan iptal davası kapsamında, eş zamanlı olarak ilgili idare mahkemesince yürütmenin durdurulması kararı verilir ise dava neticelenene kadar söz konusu idari işlem hüküm ve sonuçlarını da doğuramayacaktır.

Sonuç olarak halihazırda mevcut bulunan düzenleme karşısında, 2920 sayılı Sivil Havacılık Kanunu ve Ulaştırma Bakanlığının Uçak Pilotu Lisans Yönetmeliği ilgili maddeleri uyarınca sivil havacılık genel müdürlüğü ya da diğer bir bakanlık tarafından sivil pilot sertifikasının iptal edilmesi durumunda, Bakanlık veya teşkilatının eylem ve işlemi söz konusu olduğundan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümleri gereğince, söz konusu idari eylem ve işlemlere karşı idari yargıda yürütmeyi durdurma talepli, idari işlemin iptali davası açılması gerekmektedir.

Bu noktada yürütmenin durdurulması kararı mahkemelerce verilirse, kişi mahkeme kararına uygun davrandığı için, olası yaptırımlardan uzaklaşacak ve sivil yaşamına aynen devam edebilecektir. Lakin yürütmenin durdurulmasına ilişkin mahkemelerce herhangi bir karar verilmezse, sözkonusu pilotlar sırf işlemin iptali için dava açtıkları savıyla göreve dönmekten geri duramayacaklardır.

Ancak yukarıda değinilen idari işlemin iptali için uygulanması muhtemel her iki yöntemin de hayata geçebilmesi için evvela anılan kanun maddesi içeriğine göre pilot subayların göreve çağırılması onlara bir davette bulunulması gereklidir. Sözkonusu pilotlar bu davet ve göreve yeniden çağrı ardından yargısal süreci kullanabilirler. Keza yargılama sürecinde, güncel yasal düzenlemelerin Anayasamıza aykırı olduğu ve kişinin çalışma hürriyeti gibi temel haklarına esaslı zarar verdiği de iddia olunabilecektir.